0 Loading ...

23 Studios 23 Studios

MURDAR VE KIRKAYAKTORLAR: TWO POINT SERİSİNİN TÜRKÇEYE NEŞELİ YOLCULUĞU

MURDAR VE KIRKAYAKTORLAR: TWO POINT SERİSİNİN TÜRKÇEYE NEŞELİ YOLCULUĞU

Murdar ve Kırkayaktorlar: Two Point Serisinin Türkçeye Neşeli Yolculuğu

Simülasyon oyunları, oyun dünyasının belki de en üretken türlerinden biri. Her yıl yeni bir çiftlik, yeni bir şehir ya da yeni bir yönetim hayaliyle raflarda yerini alan yapımlar arasında öne çıkmak kolay değil. Ancak Two Point Studios’un SEGA çatısı altında geliştirdiği ve kendi adını taşıyan serisi, tam da bu kalabalık içinde dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Two Point Hospital, Two Point Campus ve son olarak Two Point Museum; sadece oynanışıyla değil, zekice yazılmış diyalogları ve nüktedan diliyle de kendine has bir yer edinmiş durumda. Üstelik artık bu dünya Türkçe konuşuyor.

Serinin ilk oyunu olan Two Point Hospital, hastane yönetimini alışılagelmişin dışında bir mizahla sunarken, “yıldız çarpması” gibi absürt hastalık adlarıyla oyuncuları daha ilk dakikadan gülümsetiyordu. Ne var ki bu eğlenceli yapım Türkçe dil desteğiyle çıkmamıştı. Ama serinin ikinci oyunu Two Point Campus, bu açığı fazlasıyla kapattı. Sadece menüleri çevirmekle kalmadık; şakaları, esprileri, kültürel referanslarıyla oyunu Türkçede yeniden yarattık.

Yerelleştirme sürecinde birebir çeviri yapmaktan kaçındık. Oyunun alaycı ve eğlenceli tonunu koruyacak, hatta destekleyecek yaratıcı dokunuşlar yaptık. Geliştirici ekip, rastgele oluşturulan karakter isimlerine özel bir dikkat istediğinde, biz de soyadlarıyla oynadık. Amaç onları sadece “Türkçeleştirmek” değil, gotiklerden sporculara kadar her gruba uygun, hem gülümsetecek hem düşündürecek isimler bulmaktı. Örneğin “Murder” soyadlı bir karakterin adı, Türkçede “Murdar” oldu. Hem fonetik olarak benzer hem hafifçe kafa kurcalayan bir kelime oyunu yaptık.

Aynı özen, serinin son halkası Two Point Museum için de geçerliydi. Bu kez işimiz biraz daha çetrefilliydi; müzeler, arkeoloji ve tarih gibi temaların içinde yüzüyorduk. Oyunun kendi mizahı zaten güçlüydü: Dinozor kemikleriyle özçekim yapan öğrenciler, zamanda yolculuk yapmış gibi giyinen görevliler, mistik taşların peşindeki huysuz arkeologlar... Bizse bu mizahı daha da erişilebilir kılmak istedik. Yani artık “onların esprileri” değil, “bizim de gülebildiğimiz espriler” olsun diye çabaladık. Radyodaki karakterlerin konuşma tarzlarını Türkçede yeniden şekillendirdik, yaratık isimlerine bizden tatlar kattık. Mesela “tapraptor” adındaki bir fosili, kırkayağı andırdığı için “kırkayaktor” yaptık. Kelime oyunları, yerelleştirilmiş terimler ve karakter diyaloglarıyla Türkçeye özgü bir mizah anlayışı yakaladık.

Bu serüven boyunca biz çok eğlendik. Umuyoruz ki oynayan herkes de aynı neşeyi paylaşmıştır. Şimdiye kadar serinin üç oyunundan ikisini Türkçeleştirdik. Gelecekte çıkacak olası yeni yapımlar için de aynı özenle ve “bu oyun sanki Türkçe yazılmış” dedirtme hedefiyle yola çıkmaya hazırız.

Son bir not: Müzelerinizin güvenliğini ihmal etmeyin. Mumyalar uyanabilir, hayaletler koridorları ele geçirebilir, dinozorlar yeniden canlanabilir ama merak etmeyin… Bunların hepsi Türkçe olacak!

scroll-top
10%
Drag View Close play