0 Loading ...

23 Studios 23 Studios

[TURKISH] YARIŞ VE DİL PİSTİ - F1 MANAGER TÜRKÇE YERELLEŞTİRME SÜRECİ

[TURKISH] YARIŞ VE DİL PİSTİ - F1 MANAGER TÜRKÇE YERELLEŞTİRME SÜRECİ

YARIŞ VE DİL PİSTİ

F1 Manager serisinin 2022’de çıkışıyla birlikte ilk kez Formula 1 terimlerinin Türkçeye resmî olarak yerelleştirilmesi gündeme geldi. Öncesinde ülkemizde Grand Prix yayınları yapılsa da ekranlarda kullanılan dil tamamen İngilizceydi ve F1’e dair teknik terimlerin Türkçe karşılıklarına dair ulaşılabilir herhangi bir kaynak yoktu. Ne yayıncı kuruluşlar ne federasyon bu konuda adım atmıştı. Spikerler ise genellikle İngilizce terimleri doğrudan kullanıyor, yer yer “yere basma gücü” gibi bazı Türkçe karşılıklar tercih ediliyordu. Ancak spor terimlerinin ve özellikle F1 gibi teknik detaylarla örülü bir sporun terimlerinin yerelleştirilmesi, hem bu sporun daha geniş kitlelerce benimsenmesini sağlar hem izleme deneyimini zenginleştirir.

Bu yazı, F1 Manager serisinde kullanılan terimlerin Türkçeye nasıl yerelleştirildiğini, oyuncuların bu yerelleştirmelere nasıl tepki verdiğini ve federasyonun bu süreçteki olası rolünü ele alıyor.

Oyuncuların en çok dikkat ettiği terimlerden biri DNF yani “Did Not Finish” oldu. Bu terimi "YD" yani “Yarış Dışı” olarak çevirdik. Ancak DNF’ye alışmış izleyicilerden bu değişiklikle ilgili sıkça geri bildirim aldık. Bu nedenle cümle içinde “yarış dışı (YD)” şeklinde açıklayıcı bir biçimle kullanarak oyuncuları yeni kısaltmaya alıştırmaya çalıştık. Ancak zaman kulesi gibi alanlarda yalnızca YD ifadesine yer verdik. Benzer şekilde, yıllardır “yere basma gücü” olarak bilinen “downforce” terimini fizik derslerinden aşina olduğumuz “kuvvet” kelimesine dayanarak “bastırma kuvveti” şeklinde çevirdik. “Yere” kelimesini çıkarmamızın nedeni arayüzde yer sıkıntısı yaşamamak içindi.

“Sidepod” terimini Türkçeye aktarırken “yanak”, “süzgeç” ve “omuz” gibi seçenekleri de değerlendirdik. Bu terimler “ön kanat” ve “arka kanat” gibi vücut uzuvlarına benzer isimlendirmelere uyum sağlaması açısından düşünülmüştü. Ancak motor ve soğutma sistemlerini barındıran bu parçaya “yan bölme” demenin teknik olarak en uygun ve kullanıcı için en anlaşılır karşılık olduğuna karar verdik.

“Drag” ve “Drag Reduction System (DRS)” terimleri içinse çok daha fazla kafa yormak gerekti. Bu terimler genellikle “sürüklenme” ve “sürüklenme azaltma sistemi” olarak bilinirdi ancak bu çevirilerden elde edilen kısaltmalar (örneğin SAS) izleyicilerin alıştığı DRS kısaltmasıyla uyuşmuyordu. Bu nedenle, “drag” yerine “direnç” kelimesini tercih ettik. “Reduction” ise Türkçeye transliterasyonla “redüksiyon” olarak aktarıldı. Böylece “Direnç Redüksiyon Sistemi (DRS)” ile hem teknik doğruluk sağlandı hem izleyicinin aşina olduğu kısaltma korundu.

Aynı yaklaşım, “Energy Recovery System (ERS)” için de benimsendi. Bu terimi “Enerji Rejenerasyon Sistemi” olarak çevirdik. “Recovery” kelimesini “geri kazanım” yerine “rejenerasyon” olarak çevirmemiz, hem ERS kısaltmasını korumak hem teknik bir yaklaşıma sadık kalmak içindi.

Bazı terimlerde ise kısaltmaların uyumlu olması mümkün değildi. Örneğin “Safety Car” ve “Virtual Safety Car” terimleri, “Güvenlik Aracı (GA)” ve “Sanal Güvenlik Aracı (SGA)” olarak çevrildi. Zaman kulesinde bu kısaltmaları gören izleyicilerin ilk başta yadırgamış olması olası. Bu nedenle, DNF örneğinde olduğu gibi bu terimlere cümle içinde açıklayıcı parantezler ekleyerek kullanıcıyı alıştırmaya çalıştık.

“Incident” kelimesi de yerelleştirme sürecinde dikkat çeken başka bir örnekti. Bu terim doğrudan “kaza” olarak çevrilmek istense de aslında yarış içinde yaşanan çarpışma, savrulma gibi farklı olayları kapsadığı için biz “olay” karşılığını tercih ettik. “Kaza” çok dar bir anlam taşırken “olay” geniş bir yelpazeyi kapsıyordu.

Lastik hamurlarında ise izleyicilerin zaten oldukça aşina olduğu “Hard = Sert”, “Medium = Orta”, “Soft = Yumuşak” terimlerine dokunulmadı. Ancak “Full Wet” ve “Intermediate” için farklı çeviriler arasında en yaygın olanlar seçildi: “Yağmur” ve “Geçiş”.

Her terimi yerelleştirmek mümkün olmadı. Bazı terimler zaman içinde spor jargonuna oturmuş ve artık orijinal halleriyle Türkçede yer etmişti. Futboldaki “taç” ya da “aut” gibi... Bu nedenle “Pole = Pol”, “Curb = Kerb”, “Paddock = Padok”, “Chicane = Şikan” gibi kelimeleri birebir sesletimle Türkçeye aktardık. Aynı şekilde, “Pitstop” ve “grid” gibi terimleri de olduğu gibi koruduk. “Fastest Pit Stop”, “Sprint”, “Sprint Shootout” gibi terimler ise oyunun orijinal yapısı ve FIA'nın talepleri doğrultusunda çevrilmedi. Grand Prix ve pist isimleri de aynı şekilde orijinal hâlleriyle bırakıldı.

Tüm bu süreçte federasyonların ve yayıncıların oynayabileceği önemli roller var. TOSFED ve yayıncı kuruluşlar, tıpkı diğer spor dallarında olduğu gibi F1 terimlerinin yerelleştirilmesinde sorumluluk almalı. Teknik bilgiye sahip uzmanlarla birlikte çalışan çeviri ekipleri oluşturulmalı ve bu ekipler standart terimler geliştirmeli. Bu terimler, federasyonun eğitim programlarında yaygınlaştırılmalı ve yayıncılar da bu terimleri benimseyerek yayınlarında kullanmalı. Böylece izleyicinin yeni terimlere alışması kolaylaştırılırken, F1’in ülkemizde daha anlaşılır ve ulaşılabilir hâle gelmesi sağlanabilir.

scroll-top
10%
Drag View Close play