0 Loading ...

23 Studios 23 Studios

YERELLEŞTİRMENİN PÜF NOKTALARI: GELİŞTİRİCİLER İÇİN TAVSİYELER

YERELLEŞTİRMENİN PÜF NOKTALARI: GELİŞTİRİCİLER İÇİN TAVSİYELER

Yerelleştirmenin Püf Noktaları: Geliştiriciler için Tavsiyeler

Yerelleştirme süreci, bir yapımın onlarca farklı kültür ve pazara hitap edebilmesini, oyuncuların kalbine dokunabilmesini sağladığı için esasında oyun geliştirme sürecinin en kritik safhalarından birini oluşturur. Pazarda kendine yer edinmiş tecrübeli ve büyük firmalar yerelleştirme süreçlerine gereken önem ve ilgiyi sunarken, daha küçük ölçekli veya sektöre yeni giriş yapan stüdyolar ise kendilerince haklı buldukları kaynak ve personel tasarrufu gibi nedenlerden ötürü yerelleştirmeye gerekli özeni göstermemekte ve bu nedenle de kimi pazarlarda hak ettikleri ilgiyi bulamamakta ve/veya tepki çekebilmektedir.

Esasında yerelleştirme, bir projenin sonuna takılan bir süs değil, en başından itibaren ilmek ilmek işlenmesi gereken, yaşayan bir süreçtir. Bu noktayı göz ardı etmek, ileride hem zaman hem maliyet açısından büyük sorunlara yol açabilir. Bu yazıda, kendi tecrübelerimizle öğrendiğimiz, yerelleştirme sürecinde karşılaşılabilecek başlıca hataları ele alıyor ve özellikle geliştiricilere yönelik bazı öneriler sunmak istiyoruz. Amacımız, bu deneyimlerden yola çıkarak daha sağlam ve sürdürülebilir bir yerelleştirme yaklaşımının temellerini birlikte atmak.

 

Vaka Analizleri

Çalıştığımız bir bağımsız oyun projesinde, kaynak dosya yapısının ne denli kritik olduğunu bir kez daha deneyimledik. Projenin başlangıcında, oyun içi metinler Word formatında hazırlanmıştı. Oysa rol yapma oyunlarında diyaloglar dallanır, görev metinleri birbirine gönderme yapar ve bir karakterin aynı cümlesi farklı durumlarda farklı anlamlara gelebilir. Word bu ilişkisel yapıyı göstermekte tamamen yetersizdir. 

Bununla birlikte, dosyadaki metinlerin hiçbirine eşsiz kimlik (ID) atanmadığı ve ilgili dillerin uzmanları tarafından kontrol edilmediği için, yapay zekâ ile çevrilen farklı dillerdeki metinler oyuna entegre edilirken büyük hatalar gözlemlendi. Aynı cümleler, bağlamından kopuk şekilde farklı yerlerde ve yanlış anlamlarla karşımıza çıktı.

Bu sorunları aşmak adına, geliştiriciyle detaylı görüşmeler gerçekleştirdik. Metinlerin Excel formatına aktarılmasını ve her satıra benzersiz bir ID atanmasını önerdik. Örnek olarak, ‘1’, ‘2’, ‘3’ şeklinde giden satır kodları için QUEST_MAIN_01_DIALOGUE_JANEDOE_01 gibi bir yapı sunduk ve bu sistemin hem geliştirici ekip hem çeviri tarafı için getireceği avantajları kapsamlı şekilde açıkladık.

İş birliği içinde yürütülen bu süreç sonucunda çok daha okunabilir, sürdürülebilir ve oyun motoruna entegre edilebilir bir kaynak dosya oluşturduk. Yeni yapı sayesinde, çevrilen metinler hatasız şekilde oyuna yerleştirilebildi ve önceki aksaklıklar tamamen ortadan kalktı.

Bu deneyim, yerelleştirmenin yalnızca çeviriyle sınırlı olmadığını; doğru yapılandırılmış kaynak dosyaların da projenin başarısında en az çeviri kalitesi kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

Makine Çevirisi ve Bağlam Kayıpları 

Buradaki örnekte, yalnızca yapay zekâya güvenmenin nasıl yanlış sonuçlara yol açabileceğini ele alıyoruz. Kısıtlı bütçeyle yola çıkan bir geliştirici ekip, çeviri sürecini tamamen yapay zekâya emanet etmişti ancak oyunculardan gelen sert eleştiriler ve olumsuz incelemeler sonrasında metinleri baştan ele almamız için bize başvurdular. Bu süreçte yaşanan maddi ve manevi kayıplar malumunuz.

Proje özelinde yaptığımız incelemelerde, Türkçede "Eyvah, ayvayı yedik!" olan cümlenin İngilizceye "Oh no, we ate the quince!" şeklinde çevrildiğini gördük. Aslında bu deyimin İngilizce karşılığı "Oh no, we're so done!" gibi bir ifade olmalıydı. Kültürel deyimlerin ve bağlamın doğru anlaşılmaması, oyunun atmosferinden mizahına kadar pek çok unsuru zedeleyebiliyor ve çok ufak hatalar dahi oyunun ve geliştiricinin imajını sarsabiliyor.

 

Hatalı Metinle Seslendirme

Yerelleştirme sürecinde karşılaşılabilecek en maliyetli ve telafisi en zor hatalardan birisi de henüz son hâlini almamış metinlerle seslendirme kayıtlarına girmektir. Bu da oldukça sık karşılaştığımız hatalar arasında yer alıyor.

Yine bir projemizde geliştirici, zaman kazanma amacıyla yalnızca yapay zekâ tarafından çevrilmiş ancak profesyonel bir yerelleştirme uzmanı tarafından gözden geçirilmemiş metinleri doğrudan seslendirme stüdyosuna iletmişti. Bu yaklaşım yalnızca dilsel hatalara yol açmadı; aynı zamanda tonlama, vurgu ve karakterin kişiliğiyle örtüşmeyen seslendirmelere neden oldu.

Yerelleştirme süreci proje takviminin en sonuna bırakıldığından, dosyalar bize oldukça geç ulaştı. Metinler dil bilgisi açısından yetersiz, anlatım bakımından eksikti ve doğal olarak doğrudan kullanılabilecek durumda değildi. Sonuç olarak, metinlerin tamamı yeniden çevrildi. Seslendirme kayıtları da sil baştan yapılmak zorunda kalındı.

Bu hatalı yaklaşım, zaten kısıtlı bir bütçeyle yürütülen yerelleştirme sürecinde önemli maliyet artışlarına ve zaman kaybına yol açtı. En nihayetinde, oyunun çıkış tarihi de ertelendi.

 

Yapay Zekânın Kör Noktaları

Bir diğer projede ise yapay zekânın araştırma konusundaki yetersizliğini gösteren bir durumla karşılaştık. Geliştirici, yapay zekâ ile çeviri yaptırmış ve bizden metinleri kontrol edip düzeltmemizi istemişti. Metinlerde gerçek bir müzik grubundan bahsediliyordu ve grubun hayranları arasında yıllardır süregelen bir espri vardı. Yapay zekâ, bu esprinin kültürel ve duygusal bağlamını doğal olarak anlayamamış, kelimeleri birebir çevirerek ortaya anlamsız bir şey çıkarmıştı. Bu espriyi doğru bir şekilde yerelleştirebilmek için grubun geçmişini araştırmamız, hayran forumlarını okumamız ve o küçük ama önemli detayı yakalamamız gerekti. 

Bu projede karşılaştığımız ve yapay zekânın yetersizliğini kanıtlayan iki harika örnek daha vardı:

  • Örnek 1: 
    • Kaynak Metin (Korece): 아쉬움이 좀 남더라고요.
    • Yapay Zekâ Çevirisi: Biraz eksik kaldı sanki.
    • Sorun: Bu çeviri, sanki fiziksel bir şey eksik kalmış gibi bir izlenim veriyor. Oysa orijinal metin, bir pişmanlık, "keşke farklı olsaydı" hissi, yani bir "ukde" barındırıyor. 
    • Bizim Önerimiz: İçimde biraz ukde kaldı.

 

  • Örnek 2: 
    • Kaynak Metin (Korece): 휴가를 물어보시는 분들이 있는데 뭐 저는 휴가가 딱히 없어요.
    • Yapay Zekâ Çevirisi: Tatil soranlar var ama benim pek tatilim olmuyor.
    • Sorun: Bu çeviri, konuşmacının hiç tatil yapmadığı gibi yanlış bir anlam yaratıyor. Halbuki konuşmacı, belirli tatil günlerinin olmadığını, kendi programına göre çalışıp dinlendiğini ifade ediyor.
    • Bizim Önerimiz: Tatili soranlar var ama benim belirli bir tatil günüm olmuyor.

 

  • Örnek 3: 

Kısıtlı bütçelerini gerekçe gösteren bir müşterimiz, çeviri sürecinde yapay zekâya yönelmeyi tercih etti. Üstelik sistemi, bizim yıllardır özenle ürettiğimiz yüksek kaliteli çevirilerle besleyerek eğittiler. Ancak bu çaba dahi, yapay zekânın hata yapmasını engellemeye yetmedi.

Özellikle Korece ve Japonca gibi, dildeki saygı seviyelerinin büyük önem taşıdığı ve cümle yapılarının muhataba göre tamamen değiştiği dillerde ciddi sorunlar baş gösterdi. Bu dillerde yanlış bir hitap biçimi, yalnızca uygunsuz değil, aynı zamanda kaba veya aşağılayıcı olarak da algılanabilir. Yapay zekânın bu ince dilsel nüansları yeterince ayırt edememesi, karakterler arası ilişkilere ve diyalog akışına doğrudan zarar verdi. Örneğin, bir karakter daha önce saygı diliyle konuştuğu ustasına bir sahnede arkadaşına hitap eder gibi konuşmaya başladı, hemen sonraki satırda ise yeniden saygı diline döndü. Bu tutarsızlıklar yalnızca bir yerde değil, oyunun farklı bölümlerinde tekrarlandı.

Bunun yanı sıra görev metinlerinde de benzer hatalar gözlendi. Örneğin, Korecede “çiçeği incele” veya “düşmanı alt et” gibi emir kipinde kullanılan ifadelerde, fiil köklerine "-기" eki getirilmesi gerekirken, yapay zekâ bu yapıları yanlış yorumlayarak, anlamı bozan ve Türkçede "-mak/-mek" anlamına gelen "-하다" fiilini tercih etti. Ne yazık ki bu çeviriler herhangi bir profesyonel tarafından kontrol edilmediği için metinler anlam bütünlüğünden uzak, yapay ve hatta yer yer komik bir hâle büründü.

 

Geliştiriciler için Altın Kurallar

Tüm bu süreçlerden sonra, her geliştiricinin faydalanabileceği bazı temel kurallar belirledik:

  • Kural 1: Yerelleştirmeyi İlk Aşamalardan Düşünün: Bu bir "sonraki adım" değil, projenizin yapı taşıdır. İyi bir yerelleştirme, en iyi pazarlama aracıdır. Yapay zekâ, grameri düzeltebilir ama kültürel referansları, ince esprileri ve satır aralarındaki anlamları anlayamaz. Bunun için insan dokunuşuna ihtiyacınız var.
  • Kural 2: ID Atamaları: Bu, sizinle yerelleştirme ekibinin aynı dili konuşmasını sağlar. 
  • Kural 3: Çevirmene Bağlam Sunun: Karakter limitleri, metnin tonu (kızgın, mutlu, alaycı), kimin söylediği gibi bilgiler, çevirinin kalitesini doğrudan etkiler. Çevirmeni karanlıkta bırakmayın.

 

Sonuç: Masraf Değil, Oyuncuya Saygı

Plansızlık ve profesyonel süreçleri ertelemek; geciken çıkış tarihleri, patlayan bütçeler ve en önemlisi de hedef kitlenizle bağ kuramayan ruhsuz bir ürün demektir.

Yerelleştirme bir masraf kalemi değil, ürününüzü dünyaya açan en önemli yatırımlardan biridir ve oyuncunuza gösterdiğiniz saygının en net kanıtıdır. Kalitesiz bir yerelleştirme, sadece kötü bir çeviri demek değildir; markanıza ve oyuncuyla kurduğunuz o kırılgan bağa onarılamaz bir hasar verir. Bunun sonucunda gelen olumsuz yorumlar, oyununuzun mağaza algoritmalarında aşağılara düşmesine, potansiyelini asla gerçekleştirememesine ve nihayetinde projenizin başarısız olmasına yol açar. İyi bir yerelleştirme ise sadık bir oyuncu kitlesinin ve küresel başarının anahtarıdır.

scroll-top
10%
Drag View Close play